Ana SayfaİÇERİK KRALİÇESİZeynep'in Harikalar Diyarı

Zeynep’in Harikalar Diyarı

Her ay bir içerik üreticisine yer vereceğimiz Ayın İçerik Kraliçesi bölümümüzün ilk konuğu, videolarıyla ortalığı kırıp Geçiren Zeynep Girgin Kalelioğlu.

Zeynep, sen kimsin?

Ben Zeynep Girgin Kalelioğlu,  Zeynep’in Harikalar Diyarı sayfasının sahibi ve içerik üreticisiyim. Lohusa Anne, Yeni Gelin, Beyaz Yaka, Falcı Kadın, Hamile Kadın, Sosyetik Anne ve bunun gibi birçok karakterin de yazarı ve oyuncusuyum.

Neden Harikalar Diyarı’ndasın?

Harikalar Diyarı benim iş hayatından kaçış limanımdı. 2012 yılında, hobilerimi blog olarak yazmaya başladığımda bu ismi seçmiştim. Çünkü bu sayfa benim özgürlük alanım ve harikalar diyarım olacaktı. Gerçekten de öyle oldu. Her akşam bloğumun sayfalarında tıpkı terapiye gider gibi içerik paylaşarak, iş hayatının bütün stresini attım ve yazdıkça kendimi hep daha mutlu hissettim.

Dijital içerik üretmeden önce ne yapıyordun?

Aslında asıl işim avukatlık, Hukuk Fakültesi mezunuyum. Ancak bir yıllık avukatlık stajım hariç mesleğimi hiç yapmadım. Bunun birçok sebebi olsa da en önemlisi mesleği sevmemek oldu. Böylece “Sen çok konuşuyorsun, avukat ol” yönlendirmesinin meslek seçimi konusunda pek de mantıklı bir yol olmadığını görmüş oldum! Bu büyük karardan sonra iş hayatıma üst düzey yönetici asistanı olarak devam ettim ve son on yılım kurumsal firmalarda bir beyaz yakalı olarak geçti.

Fikir nerden çıktı?

Aslında şu an dijital ortamda yaptığım şey önceden planladığım bir şey değildi. Geçtiğimiz Temmuz ayında kurumsal hayatımdaki işimden istifa ettiğimde bugün yaptığım şeyi yapacağımı hayal bile edemezdim. Asıl düşüncem uzun yıllardır yazdığım hobi blogumu geliştirmek ve bir atölye açarak workshoplar düzenlemekti. Tamamen eğlenmek için koyduğum videolar bir anda çok fazla beğeni alıp paylaşıldıkça ‘video’ konusuna daha fazla odaklanmaya başladım. Videoları çektikçe ben de çok fazla eğlenip keyif alıyordum. Bu yüzden hobi sayfamı komik videolar üreten bir sayfaya dönüştürmüş oldum ve ‘Zeynep’in Harikalar Diyarı’ sayfası bugünkü haline geldi. İsmini özellikle değiştirmedim çünkü bu ismin uğuruna inanıyorum.

Neden hızlandırılmış kurgu?

Bu kurgu instagramın bir dakikalık süresine sığdıramadığım içerikler sebebiyle oluştu. Değinmek istediğim noktaları bir dakikaya sığdıramayınca videoyu hızlandırdım ve sonrasında bu benim imzam oldu. Sesin farklılaşması komik bir hava katınca da bu şekilde devam ettim. YouTube kanalımda da süre kısıtlaması olmamasına rağmen videoları yine hızlandırılmış formatta yayınlıyorum.

Oyunculuk eğitimi aldın mı yoksa doğuştan yeteneklilerden misin?

Oyunculuk eğitimi almadım ancak doğuştan yetenekliyim demek de çok iddialı geliyor. Çocukluğumdan beri yaşanmış hikayeler dinlemeye, gözlem ve taklit yapmaya bayılırım. Videolarımın başarısının ve gerçekçi bulunmasının sebebinin de bu gözlemler olduğuna inanıyorum.

Karakterlerini ve konularını nasıl belirliyorsun?

Benim için hayattaki her şey potansiyel birer video konusu; güncel olaylar, günlük hayatta karşılaştığım insanlar ve başıma gelen her şey bana ilham veriyor. Konu kafamda oluşunca konuyu anlatacak karaktere geliyor sıra; tabii her konuyu anlatacak karakter de farklı oluyor. Bu sebeple karakterler konuya göre şekilleniyor ve o karakterleri de gerçekte gözlemlediğim ya da hikayesini dinlediğim insanlar ile besliyorum. Sonra karakterlerimi onlara göre giydirip, onlar gibi konuşturuyorum. İçimde yüzlerce karakterle yaşıyorum. Hepsi gerçek ve teker teker benim yorumumla ortaya çıkıyorlar.

Videolarını hazırlarken neye dikkat ediyorsun?

Konuya ve karaktere uygun konsepte; kıyafet, saç, aksesuar ve makyaj için özen gösteriyorum. Ve sonra geçiyorum kamera karşısına, kendimi o süre boyunca o karakter sanıyorum. Öyle büyük bir prodüksiyon yok tabii; videolarım ev yapımı, tek kişiliķ amatör çekimler. Yine de dışardan gelen seslere, doğru ışığa ve görüntü kalitesine elimden geldiğince dikkat ediyorum. En çok zamanımı ise konuşmalar arasından seçim ve montaj yapmak alıyor.

Hangi sıklıkta içerik üretiyorsun?

Haftada üç gün video yüklemeye özen gösteriyorum. Instagram’da bir dakika olan bu videoların uzun versiyonlarını YouTube kanalıma yüklüyorum. Böylece vakti olmayanların sadece bir dakikasını çalıyorum; tadı damağında kalanlar ise uzun versiyonunda daha çok gülmenin keyfini yaşıyorlar.

Konularını nasıl belirliyorsun?

Videolarımın #yarantespitler başlığı altında genel bir etiketi var; amacım her videoda okkalı bir tespit yapmak. İzleyenler için ayna niteliğinde olduklarına inanıyorum, böylece günlük hayattaki bazı tavırlarının, düşüncelerinin ve konuşmalarının başkaları tarafından nasıl gözüktüğünü eğlenceli bir yolla gözlemleme şansları oluyor.

İçerik üretimi senin için profesyonel bir kariyer haline geldi mi?

Mutsuz olduğum bir iş hayatını bırakırken tek hayalim; huzurlu ve kurallarını kendimin belirlediği yeni bir yaşamdı. Profesyonellik, kurumsallık ve kariyer hedefi gibi kavramları sevmiyorum çünkü yıllar içerisinde bu kavramların çoğu zaman çarpıtıldığına ve insanları köleleştirmek için kullanıldığında şahit oldum. İşi bırakırken emin olduğum tek şey; insanın yaşama sevincini elinden alan, sabah 8, akşam 6 rutinindeki bir sisteme geri dönmek istemediğimdi. Şu an için videoların başarısı beni çok mutlu ediyor; bu sayede bir sürü insanla tanışıp, yepyeni heyecanlar yaşıyorum. Öncelikli amacım bu heyecanı korumak.

Hayatımı planlamayı ve sürekli bir sonraki adım ne olmalı gibi soruları sormayı bıraktığımda, karşımda yepyeni kapılar açıldı. Bu nedenle ilerisi için de uzun soluklu planlar yapmıyorum. Hayatımın bundan sonraki döneminde içimden gelen seslere kulak vermek, üretmek, yaptığım her işi keyif alarak yapmak ve yaptığım işlerin beni manevi olarak tatmin etmesini diliyorum.

Zeynep’in Harikalar Diyarı için neler planlıyorsun?

Zeynep’in Harikalar Diyarı benim için o kadar çok şey ifade ediyor ki; her şeyden önce benim tasarladığım bir dünya… Kendimi tanıyarak, içimden gelen sese kulak vererek, gerçek Zeynep’in ortaya çıktığı bir yer burası. Tüm seçimler bana ait ve pişman olmak yok burada…. Sadece severek ve keyif alarak yaptığım şeyler var.

24 yaşımda aslında kendimi tanımadan ve keşfetmeden bir meslek seçimi yaptığımı anladığımda, kendimce hayata kafa tutarak bir karar verdim; diplomam olsa da sevmediğim bir mesleği yapmayacaktım.  O zaman için gerçekten çok büyük bir karardı ve bundan asla pişman olmadım. Ancak o zaman daha gençtim, kendime yeni bir meslek seçerken yine iç sesimi dinlemeden ve düşünmeden; alacağım maaşı, sosyal haklarımı ve şirketin ne kadar havalı olduğunu gözettiğim başka bir hatalı karar daha vermiştim. Bu hatalı kararla 10 sene daha devam etti yolculuğum. 34 yaşında ikinci kere kafa tuttum hayata; bu sefer toplumun bize dayattığı her şeyin ne kadar boş olduğunu biliyorum.

Bu nedenle planım plansızlık.

Hayalim ise üretmek, fark yaratmak, yaptığım şeyden keyif almak ve birilerinin bana ne olup-olmadığımı söylemesine izin vermeden kendi hayatımı istediğim gibi yaşamak. Ben bunları yapmaya devam ettiğim sürece yaptığım iş ne olursa olsun başarıyı yakalayacağıma eminim.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

Must Read