Kaldıraç

Hani bazen bir kaldıraca ihtiyacınız olur. Sizi tetikleyecek, farkına varıp varıp da unutup kenara attığınız ve bir türlü pratiğe dökemediğiniz şeyleri hatırlatacak, “Ben de yapabilirim” dedirtecek, bilmediklerinizi fark ettirebilecek ve kalabalık olmanın verdiği enerjiden güç almanızı sağlayacak… İşte tam bu noktada Dijital Topuklar çıktı karşıma.

Dijital Topukları Perihan ile Elif düzenliyorlar. Biri hani şu Uykusuz Anne Perihan, diğeri en bilinen blogcu Blogcu Anne Elif. Perihan’la çocuklarımız 3 yaşından beri aynı okula gidiyor. Birçok ortamda bir araya geliyoruz, genel sohbetlerin parçası oluyoruz ama ilginçtir ki sosyal medyada bir şeyler yaptığını, Uykusuz Anneler Kulübü’nü biliyor olmama rağmen işiyle ilgili, tam olarak ne yaptığı, nasıl para kazandığı, ne için ve nasıl bir misyon için çabaladığı, geçmiş kariyerinin ne olduğu, nasıl bu işlere giriştiği gibi konularda hiç mi hiç sohbet etmedik. Tam bir ilgisizlik diyebilirim kendi adıma. Hatta Dijital Topuklar’ın ilkini düzenlendiklerinde aklıma gelip sormadım bile “Nedir bu Dijital Topuklar, tam olarak ne yapacaksınız?” diye… Çünkü ilk seneki tanıtımdan aklımda kalan dijitalden iş yapan ya da bir şekilde sosyal medya fenomeni olan kadınları bir araya getiren bir organizasyon olduğuydu. E ben ne dijitalde iş yaptığım ne de sosyal medya fenomeni olmadığıma göre -hatta o zamanlar Instagram hesabım bile yoktu, o kadar fena durum yani- merak etme ihtiyacı da duymadım.

2017’deki Dijital Topukları duyurduklarında ise ilk anda dikkatimi çekti. Hazırlıklarını, hangi konu ve konuşmacıların peşinde olduklarını yakından takip ettim ve hiç düşünmeden bileti alıp ajandamda işaretledim, iznimi de aldım ki sonradan bir işim çıkmasın. Tabii ki işim çıktı, aniden seyahat etmem gerekti ama öyle bir motivasyonum vardı ki, önceden planlanmış bir işim olduğunu söyleyip kararlılıkla seyahati reddettim. Bir de üstüne bir sürü arkadaşıma haber verdim, “Dijital Topuklar’a gidiyorum hadi siz de gelin” diye.

Peki geçen seneden bu yana ne değişti? Ben ve ihtiyaçlarım mı farklıydı yoksa Dijital Topuklar’ın odağı ve duyuruluş şekli mi? Aslında her ikisi de… 2018 yılı benim kendimi ve işimi yeniden yapılandırma hedefi koyduğum bir yıl. Ve bu sene Dijital Topuklar’ın tanıtımından tamamen başka mesajlar aldım: İster dijital, ister başka bir ortam olsun her alandaki girişimci kadınları bir araya getiren bir platform, #beniseviyorum teması, esinlenebilecek hikayeler, ve bir araya gelip tek bir hedefe kilitlenen kadınların gücü. Direkt bunları demediler tabii ki ama ben bunları çıkarttım ve net bir biçimde kendim için esinlenmek ve gaz almak için gittim. Aynı zamanda bu kadar emekle böyle büyük bir organizasyonu yapan, bunun hayalini kurup gerçekleştiren Perihan ve Elif’e elimden geldiği kadar destek vermek istedim. Çünkü son zamanlarda anladım ki, birbirine destek olmak önemli, hele kadın kısmısının birbirine destek olması daha önemli, çünkü değişik bir enerji çıkıyor ortaya ve hayal kurup hayallerini gerçekleştiren kadınlar senin de hayallerine yapışmana destek oluyor. Aman ne uzun anlatmışım, olsun önemliydi benim için. İşte oraya gidiş hikayem böyle…

Peki bu duygularla gittim de, ne buldum orda bir de bunu anlatmak lazım sanki.

  • İçeriğin tamamı belki bana hitap etmedi ama evet tam olarak aradığım kaldıracı buldum ve ihtiyacım olan her şeyi zihnime ve kalbime kodladım.
  • Kendi işini kurmuş veya onlara yol gösteren profesyonel kadınların hikayelerini dinledim ve anladım ki ne yaparsan yap, bakış açısı katmak önemli, ne sattığın değil nasıl anlattığın önemli. Hedef kitleni tespit edip o hedef kitlenin bulunduğu sosyal medya mecralarında takılman önemli, o mecranın tüm özelliklerini bilmen önemli, işinle de bağdaştırabileceğin temalarda paylaşım yapman önemli, samimi ve sen olman önemli.
  • Girişimleri, özellikle kadın girişimileri destekleyen, mentörlük veren, kredi sağlayan kuruluşlardan haberdar oldum.
  • Mesajlar aldım, hem de çok: En basit ortaya atabileceğin ürünü at ortaya, küçük başla, hata yap. Hedef kitleni belirle ve çok iyi kategorilendir. Anneler diye bir kategori olamaz örneğin, 0-2 yaş ile 5-7 yaş annelerinin ihtiyaçları tamamen farklı. Kategorinde net ol. Çok iyi fizibilite yap, küçük para ile başla. Network candır, kendi işini fikrini her yerde herkese anlat. Rakibini yanında tut, takip et. Proje geliştirirken iki şeye çok dikkat et, çünkü yatırımcı iki şeye bakar: 1) Ne kadar büyük bir pazardasın, ve 2) Gerçek bir problemi çözüyor musun projenle? Ve tabii ki kendine şefkat göster, şefkat göster , şefkat göster, sıkıntı ve başarısızlık hep olacak, herkese oluyor, yeter ki cesaret et, kararlı ol, çalışkan ol.

E peki kaldıracı aldım da ne oldu? Sonuçta ben kurumsal bir firmada çalışıyorum, bir gün iş kurma fikrim var herkes gibi ama daha zamanı var gibi… Şöyle kullandım veya kullanıyorum diyelim içselleştirdiklerimi: bir kere kafasında yeni fikirleri olan, bir şeylere başlamaya çalışan insanlara daha fazla zaman ayırıp destek oluyorum, çünkü onların sürecinden ben de inanılmaz şeyler öğreniyorum. Kafamda olan iş fikirlerini önüme gelene anlatıyorum, böylece tepkileri duyuyorum, çözüm üretmem gereken göremediğim eksik yanları görüyorum, esinlenebildiklerimden yürü be koçum desteği, burun kıvırıcılardan saçmalama yorumları alıyorum. Böylece doğru yolda olduğumu anlıyorum. Sosyal medyayı daha bilinçli kullanıyorum. Aklıma gelen her şeyi not etmeye çalışıyorum ki değişen ruh hallerimin beni nerelere götürdüğünü göreyim.

Fikrimi anlatmayı her yerde adet edindiğim için, şu an çalıştığım şirkette konuştuğum ve hayalimi anlattığım üst yönetimden biri geçenlerde “Yaa bizim de tam buna ihtiyacımız var, şöyle bi fikri geliştirip bir proje haline getirebilir misin?” diye sordu. Konu oldukça kazık olmasına rağmen “Tamam denerim” dedim ve yine önüme gelen herkese düşündüğüm ve kaybolduğum konuyu anlatıp, fikir topladım ve en son harika bir algı stratejisti ile bir araya gelip firmaya önerdiğim bir proje çıktı ortaya. Sonu nereye varır, proje olur olmaz bilemem. Ama şu anlatma işinin çok işe yaradığını, seninle benzer düşünenlere rastaladığında bir şekilde elinden tuttuklarını içselleştirdim bu süreçte.

Size önerim, kendi kaldıraçlarınızı bulun. Çünkü ihtiyaçlarımız, ruh durumumuz ve zihin yapımız sürekli değişken ve bu süreçte tutunacak ve sizi tekrar ve tekrar hedefe kilitleyecek bir şeyler gerekiyor. Bu hedef ille de iş kurmak olmayabilir, çalıştığınız kurumsalın içine farklı bir açıdan bakmak da değiştirebilir bazı şeyleri hayatınızda veya anlatacak bir meselenizi bir yerlerde anlatmak da olabilir derdiniz. Ben bunun için bir sürü araç keşfediyorum son yıllarda… Bunlardan biri de Dijital Topuklar oldu ve bir gün çıkıp hikayemi anlatmaya niye ettim orada. Şimdilik yazarak başladım, gerisi gelir bir gün elbet. Seneye de tam da bu amaçla gideceğim Dijital Topuklar’a, hem tek eksik gördüğüm yapılandırılmış network ortamı ve network kazanacak workshopların da sözünü aldım Perihan’dan.

Gelirseniz görüşürüz!

Evrim Bayramoğlu

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

Must Read